Ana sayfa Köşe Yazısı SÜT TENCERESİ, JEOPARK BİLMECESİ.

SÜT TENCERESİ, JEOPARK BİLMECESİ.

473
0
PAYLAŞ

SÜT TENCERESİ, JEOPARK BİLMECESİ.
İşte dedim böyle kaynamış yeryüzü, taşmasın diye baktığın sütün durumu gibi. Tencerede glup glup patlayan, kaymak tutan yüzeyden patlar gibi. Yerin altından kaç metreden kimbilir çıkan sıcak ateş kırmızısı kayalar taş toprak kusar gibi çıkmışlar dünya yüzüne. Yeryüzüne. Bir değil bir çok gluptan çıktı kızıl kayalar, dumanla karışık akmış aktığı yeri kavurmuş, insanlar kaçmış, bazı gluptan kül fışkırmış yakmış aşağı indiğinde ağaçları. Suya dereye nehire gedize denk gelmiş buharlamış suyunu yıllarca aktığı su yatağına yerleşmiş suyu öteye itmiş Gediz yatak değiştirmiş kalkmış salonda ki divana yatmış oraya da gelmiş terasta ki koltuk üstüne gitmiş çok yerde çekilmiş küçülmüş yatağını yastığını bırakmış ağır ağır kobra yılanı gibi kıvrılarak akan aktığı her yerde ağaçları deviren çalıları yatıran sıcak kayalar soğuduğu yerde taş kesilmişler heykel olmuşlar bazıları donanların üstüne çıkmış orada donmuşlar. Nihayet kusma durmuş kaynama bitmiş ateşin altı sönmüş korkunç bekleyiş son bulmuş dumanlar çıkarken tutuşan ağaçlar yanarken. Gediz akmasına yeni yatağında devam etmiş, çok uzaklarda yeni dağlar tepeler ortaya çıkarken çok yerde çökmeler oturmalar ovalar oluşmuş. Gediz’in şimdi aktığı yatağının suladığı grabende otlar bitmiş ağaçlar büyümüş yeşil sarmış her yanı bazen sessiz akan bazen hızlanan ama genellikle sindire sindire akan su toprağın içine sinmiş ciğerine işlemiş koca su Ege’ye ulaşıncaya kadar günlerce yıllarca akmış suya hasret kavimler göçebe topluluklar verimli topraklara su boylarına yerleşmeye başlamışlar, avlanmak için uzaklaştıkları köylerinden diğer insanları görmüşler onların yaptıklarına bakmışlar kendi yaptıklarını göstermişler onların yedikleriyle kendi yetiştirdiklerini takas etmişler, münbit verimli bu topraklara kalıcı yerleşmek istemişler. Önceleri derme çatma çerden çöpten yaptıkları evlerini Gediz’in suyu Gediz’in toprağı ile çamurdan kerpiç yapıp duvar örmüşler ev yapmışlar hatta bir zaman sonra hazırcı, yağmacı, istilacılara karşı kale duvarları örmüşler. İnsanlık işte sizde gelin suyun kenarına ekin biçin yiyip için değil mi yok kıralım dökelim çalalım çırpalım yakalım yıkalım hazıra konalım. Savaşlar süregelmiş.

Pamuk, üzüm, sebze geçim kaynağı olmuş. Bu dipten kopup gelen topraklar gübre, taşlar verimli toprak olmuş. Biz veriminden faydalanacağımıza bu volkan konilerini alttan alttan kemirmeye başlamış açılan cüruf ocaklarından glupları çulup etmeye devam ediyoruz. Şimdi bol olan koniler bi 50 yıl sonra kaybolacak jeoparkın özelliği kalmayacak, karataşı vitrinde, kara bahtımızı ileride göreceğiz.

Ondan sonra bi daha süt tenceresinden çıkan gluplar gibi koniler Kula’dan çıkar mı çıkar da bizi yakar mı? Orasını Allah bilir.

Azmi AÇIKDİL
Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı

Yorum Yaz

Please enter your comment!
Please enter your name here